Diyet baskısından çıkıp keyifle ve sağlıkla sürdürebileceğin bir beslenme şekli mi arıyorsun?
O zaman kendinize özel motive olacak bir şey arıyorsunuz demektir. Bunun için de beden sinyallerinize, zihninize ve duygularınıza bir arada hitap etmeyi öğrenmelisiniz.
Ayşenur Doğan
Sezgisel Beslenme Diyetisyeni
2016 yılından beri 1000’ den fazla kişiyle çalışma deneyimine sahip beslenme uzmanı. En büyük tutkusu danışanlarının beslenme düzenlerinde rahat ve keyifli hissetmeleri, ayrıca sağlıklı olma yolunda ömür boyu sürdürülebilecek bir beslenme tarzına kavuşmaları…
Kilo verme süreçlerinde kısıtlayıcı diyet döngülerinin yeme ataklarına neden olduğunu görmüş, hızlı ve kalıcı olmayan diyet süreçleri yerine, kilo değişiminden ziyade zihniyet değişimine odaklanmanın ne kadar etkili sonuçlar verdiğini deneyimlemiş biri olarak bu konuda değişmek isteyen kişilere destek vermeye karar vermiş biri…
Bugün Ayşenur Hanım ile tanışalı bir yıl oldu. Bu sürece başlamadan önce nasıl bir ruh halindeydim ilk bunu paylaşmak isterim. 82 civarı bir kiloyla sürece başladık. Kendimle barışık bir insanım diye düşünüyordum bedenen ama değilmişim. Hayata biraz da karamsar bakıyormuşum. Doyduğumu, ne zaman sofradan kalkacağımı bilmiyormuşum.
Ayşenur hanımla olan sürecimize başlangıçta besin kayıt formu tutarak başladık. ( Ne yalan söyleyeyim ben gerçekten yemek yemeyi seven bir insanım hala da öyleyim.) Hiçbir kısıtlama olmadan her gün yediğim yiyecekleri bir müddet not ettim. Uyku düzenimi, içtiğim suyu, attığım adımı biraz zahmetli gibi görünüyor ama bunları görmeniz ve bilmeniz açısından bu zahmete değer. Zaten bir süre sonra yazmama gerek kalmadı. Ben bu süreçte hiçbir yiyecek kısıtlaması yapmadım. Baklavadan, yaş pastaya kadar her şeyi tükettim.
Hiçbir sorun yaşamadan, kilomu kafama takmadan, her gün tartılmadan yavaş ama devamlı adımlarla ilerledim. Peki ne yaptım? Ölçümü bildim. Ardı ardına yiyeceklerin hepsini tüketmedim. Zamana yaydım ama hiç bir şeyden kendimi kısıtlamadım. Bu döngü yavaş ama sağlıklı kilo vermemi sağladı. Bazen hiç vermedim. Ama süreci umutsuzluğa kapılıp bırakmadım ben neden kilo veremedim ya da aç kalayım gibi düşünceleri aklıma getirmedim. Hızla verilen kiloların hızla dönüşü olur sözüne daha önce çevremden şahit olduğum ve hazin sonu gördüğüm için denemedim.
Şu an ne hissediyorum ne öğrendim, biraz da bundan bahsedeyim. Şimdi 62 kiloyum hayata daha pozitif bakıyorum. Midemi tıka basa dolduramıyorum çünkü doyduğumu hissediyorum. Tabağıma yiyebileceğim kadar alıyorum. Doyduğumda bitirmeye çalışmıyorum. Kendimi midemi, beynimi kontrol edebiliyorum. “HAYIR” demeyi biliyorum. Bu beslenme alışkanlığı benim yaşam kalitemi yükselttiği gibi yaşamımın da ta kendisi oldu. Ayşenur Hoca’ma hayatıma bu alışkanlıkları kazandırdığı için çok ama çok teşekkür ediyorum.”
Şaziye Y.
